İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE CEZA MAHKEMESİNE
Gönderilmek Üzere,
İSTANBUL ( ) SULH CEZA HAKİMLİĞİ’NE
DOSYA NO : 2022/…… Sorgu
KARARA İTİRAZ
EDEN (ŞÜPHELİ) : …………. (TC: ………. )
MÜDAFİ : Av .Baran Can KAYA
Hürriyet Mah. Dr. Cemil Bengü Cad. No: 4/3 Kağıthane/İstanbul
KONU : İstanbul ( ) Sulh Ceza Hakimliği’nin ……. tarihli ……….. Sorgu sayılı kararı ile verilmiş olan adli kontrol koruma tedbirine itirazlarımızı ve şüphelinin koşulsuz serbest bırakılması talebimizi havi dilekçemizdir.,
AÇIKLAMALARIMIZ :
1-İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde yürütülmekte olan ……… nolu soruşturma dosyası kapsamında 13/09/2022 tarihinde şüpheli müvekkilin ifadesi ……………… Emniyet Müdürlüğü’nde alınmış ve akabinde sayın savcılık makamı tarafından adli kontrol tedbiri uygulanması talebiyle şüpheli müvekkil İstanbul Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edilmiştir.
2-İstanbul ………….Sulh Ceza Hakimliği’nin …….. tarihli ve 2022/………. D. İş sayılı kararı ile müvekkilim şüpheli hakkında haksız ve hukuka aykırı gerekçelerle CMK m.109/3-b gereğince haftada 2 gün olmak üzere şüpheli müvekkil tarafından bizzat başvurularak herhangi bir jandarma veya polis karakolunda imza vermesi şeklinde adli kontrol tedbirinin uygulanmasına karar verilmiştir. İşbu sebepten ötürü yasal süresi içerisinde bahse konu adli kontrol kararına itiraz etmekteyiz. Şöyle ki;
3-Bilindiği üzere adli kontrole ilişkin CMK madde 109/1 “Bir suç sebebiyle yürütülen soruşturmada, 100 üncü maddede belirtilen tutuklama sebeplerinin varlığı halinde, şüphelinin tutuklanması yerine adlî kontrol altına alınmasına karar verilebilir” hükmünü havidir. Başka bir deyişle adli kontrolün uygulanması için tutuklama sebeplerinin varlığı açık ve net bir şekilde gereklidir. A Dosyada yer alan ifade tutanağından görüleceği üzere şüpheli müvekkil samimi bir şekilde olayın içeriğini anlatmış, ancak kendisinin bahse konu suçu işlediğine ilişkin kuvvetli suç şüphesi bu kapsamda oluşmamıştır.
4-Ayrıca, şüpheli müvekkilin ikameti ve yaptığı iş belli olup kaçma şüphesi söz konusu değildir. Sayın makamınız tarafından alınacak sosyal inceleme raporu ile müvekkilin yurt dışına kaçabilme imkanı olmadığı, mevcut bir işi ve bakmakla yükümlü olduğu bir ailesi olduğu açık ve net bir şekilde görülebilecektir. Dolayısıyla kendisinin kaçma şüphesi bulunması hayatın olağan akışına aykırıdır. Yine şüpheli müvekkilin delilleri karartma şüphesi de bulunmamaktadır. Zira soruşturmanın bu evresinden sonra toplanılacak deliller şüpheli müvekkilin ulaşamayacağı, etki edemeyeceği delillerdir. Ayrıca bu aşamadan sonra toplanılacak delillerin şüphelinin lehine olacağı da aşikardır. Sonuç olarak, kuvvetli suç şüphesinin bulunmadığı, kaçma ve delilleri yok etme şüphesi bulunmayan bir soruşturmada şüpheli müvekkil aleyhine adli kontrol tedbirine hükmedilmesi haksız ve hukuka aykırıdır.
NETİCE VE TALEP : Yukarıda açıklanan nedenlerle, şüpheli hakkındaki adli kontrol tedbirinin İTİRAZEN KALDIRILMASINA ve şüphelinin koşulsuz serbest bırakılmasına karar verilmesini saygılarımızla vekaleten arz ve talep ederiz.
Şüpheli Müdafi
Av. Baran Can KAYA